Ereğli Masöz Bayan

Ereğli Masöz Bayan “Winston mıydı?” “Hayır!” diyerek yanıtladı kuvvetlice. Sonra mırıldandı, Yüce Tanrım.” “Öyleyse kim?” “Sana söyleyemem, ” dedi Miranda. “Hiç… Ne olursa olsun hiç uygun olmayan birisiydi. Ben… Ben ne düşünüyordum bilmiyorum fakat lütfen bana yeniden sorma. Bu mevzuda mevzuşmak istemiyorum.” “problem değil, ” dedi Olivia, onu daha fazla zorlamanın zekice olmadığını kavradığı anlaşılıyordu. “yeniden sormayacağım, söz veriyorum fakat bu durumda biz ne yapacağız?” bizler sözcüğünü duyunca Miranda elinde olmadan içinin birazcık ısındığını hissetti. “kısaca, Miranda, sen hamile olduğundan kararlı misin?”

Olivia’nın gözleri ümitle parlıyordu. “bir tek gecikmiş olabilirsin. Ben her süre gecikirim.” Miranda odadaki lazımlığa doğru belirgin bir bakış attı. Sonrasında başını sallayarak mevzuştu, “Ben hiç gecikmem. Asla.” “Bir yerlere gitmek zorunda kalacaksın, ” dedi Olivia. “Yoksa inanılmaz bir skandal olur.” Miranda başını salladı. Turner’a bir mektup göndermeyi planlıyordu fakat bunu Olivia’ya söyleyemedi. “Yapılacak en iyi şey seni buradan götürmek olacaktır. Ülke dışına kim bilir. Fransızcan nasıl?” “Umutsuz.”

Ereğli Masöz Bayan

Ereğli Masöz Bayan Olivia bitkin bitkin iç geçirdi. “Sen diller mevzusunda hiç iyi olmadın ki.” “Sen de, ” dedi Miranda hırçınca. Olivia bu mevzunun uzamasını istemediği için karşılık vermedi, onun yerine, bir öneride bulundu. “Niçin İskoçya’ya gitmiyorsun?” “Büyükannem ve büyükbabamın yanına mı? “Evet. Bu konum için seni geri çevireceklerini söyleme bana. Her süre onların ne kadar iyi insanoğlu olduklarını anlatırsın.” İskoçya. Evet, bu görkemli bir çözümdü.

Turner’a haber verecekti, o da oraya gelebilirdi. Hiç hiç kimseye haber vermeden evlenebilirlerdi. Her şey çok iyi olmasa da, en azından birazcık yoluna girmiş olurdu. “Ben de seninle birlikte geleceğim, ” dedi Olivia eminlıkla. ” Kalabildiğim kadar da kalacağım.” “ama annen ne der?” “Ona birinin hastalanılmış olduğunı söylerim. Daha önce işe yaramıştı, değil mi?” Olivia Miranda’ya şımarık bir bakış yöneltti, onun babası hakkında uydurmuş olduğu hikâyeyi anladığını açıkça söyleyen bir bakış. “herkes de hasta.” Olivia omuzlarını silkti. “Bu bir salgın. Onun Londra’da kalması için de iyi bir sebep. Babana ne söyleyeceksin?”